Bozcaada Gezip Görülecek Yerler Listesi
Çanakkale denilince şüphesiz akla ilk gelen yerlerden biridir Bozcaada. Çanakkale’nin bir ilçesi olan Bozcaada, artık birçok tatilcinin uğrak yeri haline gelmiş durumda. Bana göre Bozcaada tabii ki bir ilçeden daha fazlası. Şimdi özlemimi kelimelere dökerken bile içimi nasıl heyecan kapladı bir bilseniz. Bu yüzden sevgili okuyucularım, Bozcaada’yı merak edenler ve tatil rotalarına eklemek isteyenler için tamamıyla kendi çektiğim fotoğraflardan oluşan yazımla sizlerleyim. Keşfettiğim yerleri sizlerle paylaşabildiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum. Bence bu birbirinden güzel yerleri gördüğünüzde sizin de gidilecek yerler listenizde Bozcaada’yı ilk sıralara koyacağınıza eminim. Hadi o zaman ne duruyoruz. Bozcaada turumuz başlasın.
İçindekiler
1. Bozcaada Sokakları
Feribot adaya yaklaşırken ilk önce Bozcaada Kalesi karşılar bizleri, bütün ihtişamıyla. Türkiye’nin en iyi korunmuş kalelerinden biri olarak karşımıza çıkan Bozcaada Kalesi‘nin ne zaman ve kim tarafından yapıldığı bilinmiyor. Kale’nin bu heybetli duruşu, adanın zengin mi zengin geçmişi hakkında ipucu veriyor aslında bizlere. Bozcaada, yüzyıllar boyunca istilaya açık bir yer olmuş anakaraya yakınlığı sebebiyle. Burada yaşayan medeniyetler de bu denli büyük bir kaleyle ancak güvende hissetmişler kendilerini. Şimdi ise Bozcaada Kalesi bizlere kucak açmış, ziyaretçilerini bekliyor.
Feribottan adımımızı attığımız anda ise kendimizi ada sokaklarında buluruz artık. Birbirinden güzel Rum evleri bizleri öyle büyüler ki, aynı sokakları tekrar tekrar gezer dururuz. Her seferinde de farklı detayları keşfederiz. Fotoğraf severlerin en sevdiği yerlerden biridir Bozcaada ara sokakları. Çünkü birbirinden harika çizimlerle ara sokaklar adeta birer görsel şölen sunuyor. Hele bir de nostalji havasını alınca eminim ki bir kere dolaşmak yetmeyecek. Konaklamayı düşünenler için birbirinden şirin otel ve pansiyonlar sizleri ağırlamaktan keyif duyacaklardır. Bozcaada insanları öyle tatlı ve sıcakkanlı ki, her konuda yardımcı olmaya çalışıyorlar. Şirin bir Ege kasabası havasında olan Bozcaada merkezin tek toplu yerleşim yeri olduğunu da söylemeden geçmeyelim.
2. Bozcaada Ayazma Plajı
Bozcaada deyince ilk akla gelen bizce tertemiz denizi, bakir koyları ve plajları. Bu noktada ada, son zamanlarda ilgi odağı olmuş durumda. O zaman hadi en ünlüsüyle başlayalım. Ünlü Ayazma Plajı, altın renginde incecik kumu ve turkuaz renginde tertemiz deniziyle herkesin gönlünü fethetmiş durumda. Günübirlik tesislerin bulunduğu plaj, birçok kişi tarafından tercih ediliyor. Kumsalın üstündeki yol boyunca sıralı restoranlar da plaja ayrı bir güzellik katıyor. Sulubahçe ve Habbele koyları buraya yürüme mesafesinde yani oldukça yakın. Ayazma plajı, Sulubahçe ve Habbele koylarına ulaşmak için Bozcaada merkezden kalkan minibüslere binebilirsiniz.
3. Gizli Cennet: Sulubahçe
Sizlere Ayazma plajı ile Sulubahçe’nin yakınlığından bahsetmiştik. Bozcaada’ya geldiğimizde bizim konaklamak için ilk tercihimiz Sulubahçe’den yana oluyor. Daha sessiz sakin olması ve kamp yapabilme imkanı sebebiyle bizim bir numaralı tercihimiz. Sulubahçe kampçılarıyla ünlü dersek yanlış olmaz. Her gittiğimiz yaz, karavan ve onlarca çadırla karşılaşıyoruz.
Biz de doğanın nimetlerinden faydalanmayı seviyoruz ve bol bol kamp yapıyoruz. Doğada zaman geçirmek bizler için çok kıymetli bu yüzden daima kendimize fırsatlar yaratıyoruz. Kampseverler için Sulubahçe her yönüyle ideal bir kamp alanı olacaktır. Adada aynı zamanda ücretli bir kamp alanı da var. Biz deneyimlemedik fakat aklınızda bulunsun. Bozcaada Camping ‘den detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz. Sulubahçe’nin restoranlara yakın olması sebebiyle kısa bir yürüyüşe çıkıp ihtiyaçlarımızı karşılayabiliyor olmak güzel. Sulubahçe’de kamp yapmak bizce avantajlı. Açıkçası tenha koylarda kampı hiç deneyimlemedik. Bir kere Sulubahçe’yi keşfedince ondan vazgeçemiyorsunuz.
4. Ayazma Manastırı
Ayazma Plajı’nın üstündeki yol boyunca sıralanmış restoranları takip edin. Bu yol sizleri kısa bir sürede Ayazma Manastırı’na götürecek. Manastır’ın bahçesinde Rum bir aile tarafından açılan restoran-kafe bulunmakta. Öyle güzel manzarası var ki, bizim gibi yürüyerek koyları keşfe çıkanlar için güzel bir kahvaltı molası olabilir. El yapımı birbirinden güzel reçellerine hayran kaldığımızı söyleyebiliriz.
Hem buradaki çeşmeden su içenlerin artık adalı olacağına dair bir inanış da var. Rum azize Aya Paraskevi adına yapılan bu manastırın ibadete açıldığı günlerden biri 26 Temmuz. Halk arasında Ayazma Panayırı diye geçen bu tarihte, insanlar toplanıp eğleniyorlar. Manastırın alt kısmında bir dilek mağarası bulunuyor. Gelen ziyaretçiler burada mumlarını yakıp adak adıyorlar. Koca çınar ağaçlarının varlığıyla bolca gölgeliğe sahip ve sürekli akan çeşmesiyle günübirlik piknikçileri de ağırlıyor Ayazma. Rotanıza ekleyin pişman olmazsınız.
5. Batık Gemi’nin Eski Adresi: Beylik Koyu
Hadi gelin biraz da biz Beylik Koyu’na gidene kadar çoktan kaldırılmış olan Batık Gemi’nin hikayesinden bahsedelim sizlere. 2014 yılında ‘Mercy God’ gemisi gece çıkan fırtına sonucu Bozcaada Beylik Koyu’na sürüklenerek karaya oturmuş. Plajda duran devasa gemiyi görenler önce şaşkınlıklarını gizleyememişler. Sonrasında ziyaretçilerden yoğun ilgi gören batık gemiyle fotoğrafı olmayan kalmamıştır, biz hariç tabii. Daha sonra gemi, geri dönüşüme kazandırılmak amacıyla parçalanarak plajdan kaldırılmış. Birçok kampçı ve doğaseveri ağırlayan Beylik Koyu, bizce görülmeye değer. Ada suyunun soğuk olduğundan bahsetmiş miydik? Ağustos sıcağında bile denizin içinde üşüdüğümü biliyorum ama fazlasıyla değiyor. Bozcaada’nın el değmemiş koyları gerçekten hayran bıraktırıyor.
6. Bozcaada Akvaryum Koyu
Adı gibi gerçekten de akvaryumda yüzüyormuş gibi hissettiren ve denizin dibini rahatlıkla görebileceğiniz bir plaj, Akvaryum Koyu. En popüler plajlardan biri olan Bozcaada Akvaryum Koyu, berrak ve tertemiz suyuyla bizleri adeta büyülüyor. Plajın her iki yanı burunlarla çevrili olduğundan koyun çevresinde pek yapılaşma yok. Yani doğayla baş başa bir ortam sizleri bekliyor. Herhangi bir tesis bulunmadığından hazırlıklı gelmenizi öneririz. İnsan etkisinden uzak, kirlilik olmaması sebebiyle balık tutanlar için koy tercih sebebi. Plaj çevresi ise kamp ve karavan için oldukça uygun. Dalış tutkunları ve dalışa ilgisi olanların kesinlikle gelip keşfetmesi gereken bir koy. Hadi ne duruyorsunuz, deniz gözlüklerinizi kapın ve gelin.
7. Polente Feneri
Polente’de güneş bir başka batıyor. Bozcaada’yı evimiz gibi hissettiğimizden olsa gerek. Rüzgar gülleriyle çevrili büyülü atmosferi sonuna kadar hissediyorsunuz. Bizim gibi arabasız gelenler sakın dert etmesin. Bozcaada merkezden kalkan minibüslerle ulaşımınızı sağlayabilirsiniz. Hatta minibüs küçük bir ada turu yapıp bazı koyları gezdiriyor. Güzel bir deneyim oldu bizim için. Yürüyerek keşfettiğimiz koyları, bir de minibüsle ada turu yaparak iyice pekiştirmiş olduk. Bozcaada’ya yolu düşenler, gün batımında Polente’yi asla ve asla kaçırmasın. Pek kalabalık oluyor. Namaste pozuyla günümüzü tamamladık. Ve bilin bakalım nereye döndük? Tabii ki biricik kamp yerimiz olan Sulubahçe’ye.
8. Adanın en yüksek noktası: Göztepe
Adanın tam da şuan sanki ayaklarınızın altında olduğunu düşünün, tanıştıralım burası Göztepe. Yolu biraz zorlu gibi gözükse de bu manzara için kesinlikle değdi. Ada merkezinden tabelaları takip ederek yönümüzü bulduğumuz, birazcık da yokuş çıktığımız Göztepe manzarası, gerçekten harikulade. Araba ile ulaşım da mümkün. Sandalyelerinizi ve kahvenizi kapıp bu anın tadını çıkarın.
9. Gülerada Reçelleri
Yıllardır bağcılıkla ilgilenen Gülerada, Bozcaada ve çevresindeki ürünleri kullanarak geleneksel yöntemlerle 2007 yılında reçel üretimine başladı. Gül, gelincik, domates, incir, üzüm, ayva gibi birbirinden lezzetli reçelleri üretip satıyorlar. Adadan ayrılmadan önce, alışveriş yapmak isterseniz doğru adres bizce burası. Reçellerin yanı sıra; sirke, şarap, zeytin, salça gibi daha birçok ürünleri bulunmakta. Kendinizi ve sevdiklerinizi bu güzelliklerle mutlu etmeye ne dersiniz?
Extra:
Sulubahçe Koyu-Ayazma Plajı-Beylik Koyu-Hacı Mahmut-İçmece-Ayana-Akvaryum Koyu/Plajı
Sırasıyla; Sulubahçe’den başlayıp Akvaryum Koyu’na kadar yürüyerek keşfettik tüm bu koyları. Yürümeyi sevenler için söylüyorum, harika bir deneyim kazandık. Her koyda kısa kısa molalar verdik. Tek yapmanız gereken Ayazma Plajı’nın üst yolunda sıralanmış restoranlardan itibaren tabelaları takip ederek yürümek. Çok yürümeyi sevmeyenlerdenseniz atv kiralayıp Bozcaada yollarını ve koylarını keşfe çıkabilir ve birbirinden güzel anlara sahip olabilirsiniz. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere!
Yeni rota önerileri için hiwearetravelerr takipte kalın.
Sitemizdeki diğer yazılara bakabilirsiniz.
Harika bir yazı olmuş 🙂 Okudukça ve fotoğraflara baktıkça insanın illa gidip göresi geliyor 🙂
Çok güzel bir yazı olmuş çanakkaleye gittim zaman tavsiyelerini dinleyeceğim teşekkür ederim ??❤️?