Hakkımızda1

Narsistik Kişilik Bozukluğu (NKB)

Merhaba Gelişen Kariyerim okurları. Narsistik Kişilik Bozukluğu, günümüzde adını çokça duyduğumuz hastalıklar arasında yerini aldı. Belki de çevremizde bu hastalığa sahip insanlar var fakat biz onların bu kişilik bozukluğuna sahip olduklarını bilmeden onlara hayatımızda yer veriyoruz. Bu yazımda sizlere bu insanların hangi özelliklere sahip olduğunu, ilişkilerinde nasıl davrandıklarını, onlarla nasıl iletişim kurmamız gerektiğinden bahsedeceğim. Şimdi yazıma narsisizmin tarihçesinden ve tanımından bahsederek giriş yapmak istiyorum.

Narsisizmin Tarihçesi ve Tanımı

Narsisizmin Tarihçesi

Narsisizm tanım olarak bazı bireylerin kendilerini sürekli diğer insanlardan üstün görme ve aşırı özgüven sahibi olmalarından dolayı ortaya çıkan kişilik bozukluğu olarak tanımlanmaktadır. Kısaca insanın kendine aşık olması olarak da tanımlanabilir. Sigmund Freud ise narsisizmi “dış dünyadan soyutlanan libidonun egoya yönlendirilmesi” olarak tanımlamıştır.

Narsisizm, terim olarak literatüre 1898 yılında Ellis’le girse de çıkış noktası bir efsaneye dayandırılmaktadır. Bu efsaneye göre Narkissos adlı bir avcı, bir gün avdan yorgun düşüp nehrin kenarına dinlenmeye gelir. Dinlenirken susadığını fark edip nehre su içmek için eğildiğinde kendi yansımasını görür ve donakalır. Daha önce fark etmediği bu güzellik karşısında büyülenir ve kendi yansımasına aşık olur. Kimseyi sevmediği kadar kendini sever. Nehir kenarında o hâlde kalır ve sürekli kendini izler. Ne yemek yer ne su içer. Ömrünün son günlerini bu şekilde geçirerek tüketir. Öldüğü zaman bedeni nergis çiçeklerine dönüşür.

Literatüre 1898 yılında girmesinin ardından özellikle 1980’lerden bu yana hızla yükselişe geçmiştir. Araştırmacılarında son zamanlarda dikkatini daha fazla çekmeye başlayan bir konudur.

Narsisizm Çeşitleri

Yapılan araştırmalarda narsisizmin temel olarak iki boyutu olduğu görülmüştür. Bunlar “aşırı büyüklenmeci-teşhirci” ve “kırılgan-hassas” narsisizmdir. Şimdi bunları özellikleriyle daha yakından inceleyelim:

Büyüklenmeci Narsisizm:

Büyüklenmeci narsistler dikkat çekme arzusu, aşırı talepkarlık, diğerlerinin ihtiyaçlarını umursamama, yalnızca kendileriyle meşgul olma, diğer insanların duygularına, düşüncelerine ve tepkilerine karşı duyarsız olma, kaygı düzeylerinin düşük olması gibi özellikler gösterirler. Bu kişilerde yüksek benlik saygısı ve yaşam doyumu vardır. Olumsuzlukları neredeyse görmezden gelirler. İlk başlarda insanlar tarafından çok sevilirler fakat bu sevgi zamanla azalır. Her konuda kendilerine bir pay çıkarırlar ve hep en iyi olma çabaları vardır. Bu kişilerle depresyon ve kaygı bozukluğu gibi sorunlar arasında ilişki bulunamamıştır.

Kırılgan Narsisizm:

Bu kişilerde eleştiriye hassasiyet, çekingenlik, aşırı alçakgönüllülük, devamlı stres altında olma, acı çektiğini düşünme, yüksek kaygı düzeyi gibi özellikler vardır. Bu bireyler diğerleri tarafından tercih edilmemekten korkarlar. Kırılgan narsistler olumsuzluklara karşı aşırı hassastırlar. Benlik saygıları daha düşük ve özgüvenleri daha azdır. Çaresizlik, depresyon, utanç duygusu ve kaygı bozukluğu sorunlarıyla bu kişiler arasında pozitif bir ilişki bulunmuştur.

Narsist Bireyler Nasıl Davranır?

Narsistik bireyler benmerkezci ve kibirlidirler. Bencildirler ve bundan dolayı başkalarının haklarına saygı göstermezler. Bazı davranış şekilleri şunlardır:

  • Sürekli övülmek ve beğenilmek isterler.
  • Cümlelerinde “ben” kelimesini çok fazla kullanırlar.
  • Kimseyi beğenmezler.
  • Bulundukları toplumda en üstün kişi olduklarını düşünürler.
  • Kimseyi dinlemezler ve dikkate almazlar.
  • Kendi başarılarını ve yeteneklerini üstün görürler.
  • Sorumluluk almak istemezler.
  • Başkalarının fikirleri eğer kendileri için fayda sağlıyorsa değerlidir.
  • Dışarıya karşı çok fazla özgüvenli olsalar da içlerinde kırılgan ve özgüvensizdirler.
  • Her şeyin en iyisine (pahalı kıyafetler, otomobiller vs.) sahip olmak isterler.
  • İnsanların iyi niyetini suistimal ederler.
  • Kendileri gibi yarış içinde olmayan mütevazı insanları küçük görürler.
  • Eleştirileri kabul etmezler.
  • Kendilerine hayranlık duyulmasını beklerler.
  • İnsanlara zarar vermekten korkmazlar.
  • İnsanları kıskanırlar ve insanlarında onları kıskandığını düşünürler.
  • Empati yeteneğinden yoksundurlar.
  • Utanma duyguları neredeyse yoktur.
  • Hatalarından dolayı başkalarını suçlarlar.

Çocukluk Çağı ve Narsistik Kişilik Bozukluğu

Sigmund Freud, hastalarda yaptığı gözlemlerde narsisizme iki uçta yer alan ebeveynlik durumunun sebep olduğunu öne sürmüştür. Bu durumda ebeveynler çocuğa ya aşırı değer verip onu sürekli över ya da tam tersi olarak aşırı soğuk ve umursamaz davranırlar. Çocukta bu iki uç değerden olumsuz etkilenerek buna göre bir kişilik yapısı geliştirir. Ailesinin çok değer verip sürekli övdüğü çocuk ilerde girdiği ortamlarda da bunu bekler ve bu ortamlarda kendini mükemmel olmak zorunda hisseder. Aynı şekilde soğuk davranılan, sürekli azarlanan, suçlanan çocukta da kendi sınırlarının ihlal edilmesi düşüncesi bu bozukluğun ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Çocuğun bu durumdan rahatsız olması onda değişik tepkilerin oluşmasına neden olur.

Narsist Bireylere Karşı Nasıl Davranılmalıdır?

  • Narsist bireye karşı hissedilen duygular (olumlu veya olumsuz) açık bir şekilde söylenmelidir.
  • O kişiyi düzeltme çabasına girilmemelidir çünkü bu kişilik bozukluğu olan kişilerin profesyonel destek almaları gerekmektedir.
  • Davranış sınırlarınızı belirgin bir şekilde göstermeniz gerekmektedir.
  • Narsist bireylerin egolarını besleyecek bir şey yapmaktan kaçınılmalıdır.
  • Psikolojik açıdan sizi etkileyebileceği her duruma karşı kendinizi korumanız gerekmektedir.

Narsisizmin Tedavisi

Narsistik Kişilik Bozukluğu tedavisi genel olarak uzun süreli psikoterapi ile yapılmaktadır. Hastalığı tamamen geçirecek bir tedavi yoktur fakat hastaya kendiyle ilgili birtakım şeyler fark ettirilerek davranışlarında düzeltmeler sağlanır. Bu durum hastayı daha iyi hissettirir.

En sık tercih edilen psikoterapi yöntemi bilişsel davranışçı terapidir. Kişilik bozukluklarına eklenen sorunlardan öfke kontrol problemi, depresyon, madde bağımlılığı gibi sorunlarda kendi içlerinde tedavi edilmelidir.

Narsistik kişilik bozukluğunun bilinen bir ilacı yoktur. Psikoterapi bu rahatsızlık için kullanılan en etkili yöntemdir. Kişilik bozukluklarının tedavisinde ilaç kullanmak pek etkili bir yöntem değildir fakat yukarda da belirttiğim gibi bu kişilerde genelde bu rahatsızlıkla birlikte ortaya çıkan depresyon, intihar düşüncesi, madde bağımlılığı, öfke kontrol problemi, şiddete meyilli olma gibi ek sorunlarda ortaya çıkabiliyor. Bu durumlarda ilaç kullanımı olmaktadır. En sık kullanılan ilaçlar da antidepresanlardır.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu