Merhaba, bu yazımda ‘Öğrenmenin yaşı var mıdır, yok mudur?’ bu soruyu cevaplayacağız. Keyifli okumalar dilerim.
Öğrenmek için en önemli faktör istikrar ve düzenli tekrardır. İnsan istedikten ve düzenli olarak çaba gösterdikten sonra her yaşta her şeyi öğrenebilir. Fakat ”kritik dönem” adı verilen ilk çocukluk döneminde öğrenme daha hızlı ve kolay gerçekleşir. Bu sebepten dolayı insanın temel kişiliğinin büyük bir kısmını ilk 5 yılda yaşadıklarının oluşturduğu söylenir. Bunun en güzel örneği ”dil öğrenme”dir. İlk çocukluk döneminde dil öğrenme geri kalan tüm dönemlere göre çok daha kolay ve az çabayla gerçekleşmektedir. Kritik dönem geçtiğinde dil öğrenmek biraz daha zor bir hale gelir. Tabi ki bu kişinin kritik dönem geçince yeni şeyler öğrenemeyeceği anlamına gelmez. Sadece daha çok çaba ve tekrar gerektirir.
İçindekiler
Tolstoy’un Bisikleti
Öğrenmek için asla geç değildir. Bunun en güzel örneğini ”Tolstoy’un Bisikleti” kavramında görürüz. Ünlü yazar Lev Nikolayeviç Tolstoy 67 yaşına kadar bisiklete binmeyi bilmiyordu. 67 yaşında ona hediye gelen bisikletini sürmeyi öğrenmek için merakı ve heyecanı vardı. ”Benim için artık çok geç’’ demedi, ”İnsanlar ne derler?” demedi ve bisikletinin üzerine çıktı. Kendisine güvendi, cesaret etti ve 67 yaşında ilk kez bisiklete bindi. Bu kavram bize hiçbir şey için geç olmadığını ve öğrenmek için merakımız, cesaretimiz ve inancımız olduğu müddetçe her şeyi başarabileceğimizi gösteriyor.
Merakını Asla Öldürme
Öğrenmek için asla geç olmayacağının bir başka örneğini de okuma yazma kurslarında görürüz. 60 yaş üstü insanların, hayatında hiç harf yazmamış, okumamış insanların 1 sene gibi kısa bir zaman diliminde nasıl da okumayı, yazmayı öğrendiklerini ve hayatlarına yepyeni pencereler açtıklarına şahit oluruz. Yetişkin insanların yeni bir şeyler okuyup ve yazdıkça nasıl da çocuk gibi mutlu olduklarını görürüz. İçimizdeki çocuksu merak ve öğrenme isteği asla ölmemeli. Asla körelmesine izin vermemeliyiz. Ben her şeyi biliyorum diyen insan aslında hiçbir şey bilmiyordur. Okunacak kitaplar, gezilecek yerler, öğrenilecek diller, tarihler, görülmesi gereken sanat eserleri asla bitmez. Bir ömre elimizden geldiğince fazla sığdırmak bizim en birinci görevimizdir.
Asla ‘Sus’ Deme
Öğrenme aşkını desteklemek için çocukluktan itibaren merak duygusunu zedelememek gerekir. Küçük bir çocuğun ‘Bu ne?’ sorusu asla cevapsız bırakılmamalı, anlayabileceği şekilde açıklanmalı ve çocuk asla susturulmaya çalışılmamalıdır. Kritik dönem dediğimiz dönemde merak duygusu öldürülürse çocuk büyüdüğünde etrafına merak duymayan, soru sormaya korkan, cevap vermeye cesareti olmayan, sadece söyleneni yapan, fikir üretemeyen bir bireye dönüşebilir. Böyle bir gelişimi kimse tercih etmeyeceği için merak duygusunu kamçılayıcı stratejiler uygulamamalıyız. Peki merak duygusu nasıl kamçılanır? Bir de bu noktaya değinelim.
Cevaplara Değil Sorulara Odaklan
Bir soru sorduktan sonra o sorunun cevabı başka bir soruyu doğurabilir. Cevap bazen hiç önemli değildir. Doğru cevabı şu an bulamayabiliriz ama soru sormuş olmak cevabı bulmak istediğimizin kanıtıdır ve soru varsa cevap illa ki bulunacaktır.
Deney Yap
Bir çiçeği yetiştirmeyi teorik olarak anlatmaktansa tohum ekip çiçek olana kadar her gün onu sulamak, konuşmak, ilgilenmek daha çok merak uyandıracak ve heyecanlandıracaktır. Teorik bilgiler yerine pratikte uygulama her zaman daha kalıcı öğrenmeyi beraberinde getirecektir.
Zihin Egzersizleri
Bilgi soruları, zihin egzersizleri her zaman merakımızı taze tutar. Hemen cevabı öğrenmeye çalışmak yerine sorunun üzerinde yeterince düşünüp farklı bakış açılarından bakmaya çalışmak, fikir alışverişi yapmak heyecan verecektir.
Ezberleme, Öğren
Bir konuda sürekli bilgilendirme ve ezberleme yapmak yerine ”Konu üzerine keşfedilecek yeni bilgiler var mı? Ben bu bilgiye yeni ne katabilirim? Nasıl gelişime destek olabilirim?” diye düşünmek ve bu bağlamda beyne egzersiz yaptırmak merak duygusunu kamçılayacaktır.
Son Olarak..
*Bir konu üzerinde çok uğraşıyor, cevabı ya da çözüm yolunu bulamıyor, işin içinden çıkamıyorsan, uyumadan önce konunun üzerinde düşünüp beynine bu sorunun cevabını bulması için komut vermelisin. Beynin sen uyurken bilinçaltında cevabı arayacak ve mutlaka bulacaktır.
Umarım Öğrenmenin Yaşı Var Mıdır? Yazımı beğenmişsinizdir. Öğrenmeye dair merakın hep taze kalsın sevgili okur, tekrar görüşmek üzere!
Diğer yazılarımıza buradan ulaşabilirsiniz.
