Herkese merhaba sevgili okuyucular, günümüzde ki modern çağda sık sık duyduğumuz fakat çoğu insan tarafından yanlış bilinen tükenmişlik sendromu hakkında sizi bilgilendirmek istiyorum.
İçindekiler
Nedir bu tükenmişlik sendromu?
Tükenmişlik sendromu aslında bir hastalık değildir. Psikiyatride bir sendrom olarak tanımlanan ve depresyondan farklı olan bir durumdur. Çoğu insan tükenmişlik sendromunu depresyonla karıştırır. Doğru bilinen yanlışlar arasında olan ve çoğu insanın tükenmişlik sendromuna bakış açısını değiştiren bir algı. Ancak depresyonda ki bir kişi kendi ruhsal rahatsızlığını fark eder ve çevresine de bunu yansıtır. Ancak tükenmişlik sendromunda olan biri bunu uzun bir süre belki de hiç fark etmeyebilir ve dışarıdaki insanlarda bunu anlamayabilir. Fark etmiyoruz çünkü yaşadığımız modern çağda aslında hepimizin hayatının bir döneminde yaşadığı bir durum.
Nerede Ortaya Çıkar?
Özellikle iş hayatında ortaya çıkan bu sendrom baş edilemeyecek kötü bir durum asla değil. İş hayatında yaşadığımız stres ve yoğunluk sebebiyle ruhsal ve fiziksel olarak iş ortamı bizi tüketebilir. Belki mükemmeliyetçi ve rekabetçi biri olabiliriz. Bu durum yaptığımız işi beğenmememize ve her defasında daha iyi bir iş çıkartabilmek için kendimizi bir yarış içerisinde görüp stres yaşamımıza sebebiyet verebilir. Kendimizi sadece işe odaklayıp sosyal çevremizi ve belki de ailemizi unutabiliriz. Aslında yaptığımız işin yeterli olduğunu ve bunun bizi mutlu ettiğini görmek, ufak mutluluklar peşinde koşmak bunu yapmamıza engel olabilir.
Ya da her ne kadar güzel işler ortaya koysak bile öz güven eksikliği yaşıyor olabiliriz. Bize verilen işleri yapma potansiyeline sahip olsak da yapamayacağımızı düşünüp stres altına girebiliriz. Bunların hepsi insanı yoran şeyler aslında. Bir süre sonra sabah işe gitmek için uyandığında alarmı sürekli kapatıp gitmemek için bahaneler üreten biri olabiliriz. Buna gerek var mı? Bazı şeyleri yapamasak bile her yaptığımız yanlıştan bir şeyler öğrenmiyor muyuz? Bırakalım yanlış olsun. Elbert Hubberd’ın dediği gibi “Hayatta yapabileceğimiz en büyük hata, sürekli bir hata daha yapacağımız korkusudur.”
Ayrıca bu durum sadece işini sevmeyen insanlarda ortaya çıkmaz. İşini çok seven insanlarda bile bazen her şeyi bırakıp dinlenmek için uzak yerlere gitmek hayali oluşur. Belki de bir köy hayatında yaşayıp organik besinler yetiştirerek sakin bir şekilde yaşamak isteği. Kulağa ne güzel geliyor değil mi? Peki böyle bir şey yaşıyorsak bundan kurtulmak zor mu? Asla değil!
Tükenmişlik Sendromuyla Nasıl Baş edebiliriz?
İşin Hayatının Merkezinde Olmasın!
Öncelikle şunu bilmelisin ki sen çok değerlisin! Ailen, sosyal yaşamın ve kendine ayırdığın vakit çok değerli. Bu yüzden işini hayatının merkezine koymamalısın. Yapman gereken o kadar şey varken hayatın sadece işinden ibaret olmadığını bil. Ailenle güzel zamanlar geçirip onlarla bir şeyler paylaşmanın değerini bil ve bunu uygula. İşin yüzünden arkadaşlarını ve aileni unutmamalısın.
Ayrıca kendine ayırdığın vakit çok önemli. Sağlıklı beslenme ve spora önem vererek daha iyi bir hayat yaşayabilirsin. Bunların hiçbiri vakit kaybı değildir. Aksine ruhun ve bedenin rahatlığı işini daha bilinçli ve düzenli yapmaya yardımcı olur.
Kendi Sınırını Kendin Belirle!
Hayır demeyi öğrenmelisin! Diğer insanların çizgini bozmasına ve sınırlarını geçmesine izin verme. İş hayatında yapman gereken işler olmasa bile sana yardım amaçlı bazı teklifler sunulabilir. Karşında ki her ne kadar hoş yaklaşırsa yaklaşsın eğer planlarının bozulmasına ve seni zor duruma sürüklemesine sebep olacaksa hayır demeyi bil. Emin ol karşı taraf sana daha çok saygı duyacaktır. Bunu kaba bir şekilde yapmak zorunda da değilsin. Neden yapmadığını belirtmek bunun için yeterli olacaktır.
Zamanını İyi Değerlendir!
Bazen yapmamız gereken o kadar çok iş oluyor ki kendimizi bir karmaşa içerisinde buluyoruz. Aslında burada yapman gereken yapacağın işleri önem sırasına koymak. Emin ol ki bu tüm karmaşayı ortadan kaldırmakla beraber işlerini daha verimli ve kısa sürede yapmana sebep olacaktır. Bu da kendine zaman ayırmak için bir fırsat. Tüm gün boyunca çalışmak zorunda hissetmemek ve stresini azaltmak senin elinde.
Yardım Almaktan Korkma!
Eğer kendi başına çözebileceğin bir durum olarak görmüyorsan, lütfen yardım almaktan çekinme! Tek başına olmadığını ve motivasyonunla her şeyi yapabileceğini unutma!
Gelişim İçin Kitap Önerileri
1) Act’i Kolay Öğrenmek
ACT kitapları okuyan insanların stres hissi, işte etkisiz ve bitkin hissetme belirtilerinde ölçülebilir bir iyileşme olduğu gözlemlendi.
Daha az gerginlik yaşamayı ve işlerinizi daha keyifle yapmayı istemez miydiniz? O zaman Kabul ve Kararlılık Terapisi (Acceptance and Commitment Therapy-ACT) ile ilgilenen dünya çapındaki binlerce terapist ile bağlantıya geçebilirsiniz. ACT yalnızca depresyonda, anksiyete de, gerginlikte, bağımlılıkta, yeme bozukluklarında, şizofrenide, borderline kişilik bozukluğunda ve diğer psikolojik durumlarda etkinliği kanıtlanmış bir terapi değil, aynı zamanda insanlara köklü bir davranışsal değişim imkanı sunan, yeni tknikler, enstrümanlar, stratejiler içeren devrimsel bir hareket biçimidir.
2)Mutluluk Tuzağı
Tartışma yaratan ama ufuk açan bu kişisel gelişim kitabında Dr.Russ Harris(M.D.), milyonlarca insanın farkında olmadan “Mutluluk Tuzağı”na nasıl düştüğünü ortaya koyuyor!
Senin için 2 tane kitap bıraktım. Belki kendini geliştirmek ve rahatlamak için bu kitapları okuyabilirsin.
Diğer Yazılarım
